Psikolog Konuşma Terapistleri 0216 3476003
danisman724@hotmail.com
kış depresyonu
30/01/2012 Kış Depresyonu (Mevsimsel Duygulanım Bozukluğu)İklimlere bağlı olarak gelişen ve kış döneminde görülen depresyonun bir hastalık olduğu belirtiliyor.Kış depresyonu diğer adıyla mevsimsel duygulanım rahatsızlığı olarak adlandırılıyor. Mevsimlerin dönmesiyle birlikte pek çok kişi melankolik bir ruh halini alıyor ve böylelikle kişilerde psikolojik olduğu kadar fizyolojik değişikliklerde meydana geliyor. Havaların serinlemesiyle güneş yavaş yavaş elini eteğini çekiyor ve dolayısıyla insanlarımızın depresyona girme riski daha çok artıyor. Çünkü kışın • Havaların karanlık ve soğuk olması • Alçak basınç • Dışarıda açık havada yapılan aktivite azlığı • Az hareket gibi faktörler depresyonu tetiklemektedir. Tabii depresyona eğilimin arttığı bu mevsimde çalışmak işe veya gitmek oldukça yorucu ve zor olacaktır. Hatta zaman zaman bu durum kişiler için katlanılmaz bir hal alacaktır. Kış mevsiminde ağaçların sararması, yaprakların dökülmesi, yağmurun ve karın yağması bazı insanlarda doğanın ölümünü çağrıştırır. Doğanın bu değişimi insana ölümü hatırlatır. Kendisine ölümü yakın hisseden kişinin ise depresyona yakalanma riski daha yüksektir. Depresyonun sebepleri ise; Kalıtımsal, biyokimyasal ve stres’ tir. Peki kış depresyonunun belirtileri neler olabilir; • Kişinin zevk aldığı şeyleri yapmaktan vazgeçmesi • Fiziksel aktivitelerin kesilmesi • Yorgunluk • Karamsarlık • Uykusuzluk ya da tam aksine aşırı uyku • İçe dönüklük • İsteksizlik • Kendini değersiz görme • Endişe ve kaygıda azalma • Konsantrasyon yeteneğinde azalma • Baş ağrısı • İştahta azalma ya da artma Tabii uzmanlara göre Mevsimsel Duygulanım Bozukluğu sadece mevsimlere bağlı olarak çıkmıyor. • İyi aydınlatılmamış ofisler • Görme bozuklukları • Mevsim normallerinin dışında seyreden günlerde ruh bozukluklarına sebebiyet veriyor. Yapılan Araştırmalara Göre; • Kış depresyonunun görülme sıklığı kadınlarda erkeklere oranlara 4 kat daha fazladır. • Kış mevsiminin uzun ve yoğun olduğu yerlerde daha çok görülür. Örneğin; Kuzey ülkelerinde (İskandinav ülkelerinde;İsveç, Norveç, Finlandiya vb) . yaşayan insanların soğuk ve karanlık kış mevsiminden en fazla zarar görenler olduğunu hatırlatan uzmanlar bu ülkelerde yaşayan insanların intihar olaylarının sık görülmesini sebebini kısmen de olsa soğuk ve karanlık kış mevsimine bağlıyor. Bu ülkelerde güneşin az olması ise insanlarda enerji yoksunluğu yaratacak. Kışın Yaşanılan Duygu Durum Değişiklikleri İle Başa Çıkmanın Yolları; • Dışarıda yapılan düzenli egzersizler (egzersiz;endişeyi azaltır, zihni açar vb) • Açık hava yürüyüşleri (yeşil ormanlar, parklar, doğa yürüyüşleri vb) • Uyku düzenini oluşturma • Sosyal aktivitelere yönelme • Gün ışığından azami şekilde yararlanma • Mevsimlere uygun hobi ve ilgi alanları geliştirme • Düzenli, dengeli ve sağlıklı beslenme • Serotonin mutluluk hormonunu geliştiren bakliyat türü yiyeceklere ve süt ürünlerinin tüketilmesine yönelmek • D vitamini açısından zengin olan balık etini haftada iki kez tüketmek • Sabah mesai saatinden önce ve hafta sonları güneşli ortamlarda bulunmaya çalışma Kış Depresyonuyla Başetme Yolu İse Blackman’ a Göre İse Şöyledir; • Beklentilerimizi yönetilebilir kılmalıyız. • Kendimiz için önümüze gerçekçi hedefler koymalıyız. • Zamanımızı ayarlamalıyız. • Önemli aktivitelerimizi öncelik sırasına göre listelemeliyiz. • Zevk alabileceğiniz ve özgürce yapabileceğimiz işleri yapmalıyız. • Bütün ilgimizi sadece bir güne odaklamalıyız. • Hiç görmediğimiz, bilmediğimiz insanlarla kontak kurmalıyız. • Stresi azaltmak için ve uğraşları arttırmak için aktivitelerimizi arttırmalıyız. • Zamanın bir bölümünü başkalarına yardım etmek için gönüllü olarak çalış. • Geçmişten ‘’sıyrılıp’’ ve ‘’ileriye’’ bakmalıyız. • Her mevsimin kendine göre ‘’ farklı’’ ve ‘’zevk’’ alınacak bir yönü olduğunu unutmamalıyız. • Kendimizi ‘’bugünle’’ – ‘’iyi günler’’ arasında bir karşılaştırmaya tutmamalıyız. Uzmanlar ise bu rahatsız edici durumda kurtulmak için yapılması gerekenlerin başında IŞIK TEDAVİSİ’ nin geldiğini belirtiyorlar. Bu Işık terapide kişiler yoğun bir şekilde ışık kaynağına maruz bırakılırlar. Tabii bu terapinin yanı sıra psikolojik danışmanlığa başvurmayı öneren uzmanlar, uygulanacak tedavi yöntemlerinin, hastalığın şiddetine ve günlük hayatı ne kadar etkilediğine bağlı olarak değişebileceğini bildiriyorlar. Kişide negatif düşünce ve davranışların belirlenmesi için psikoterapiden yararlanılır. Işık terapiyle yapılmak istenen şey beyinde bulunan epifiz bezi melatonin hormonu üretmekte gereklidir. Bu bez karanlık ortamlarda üretimini arttırır. Melatonin hormonu insanın fiziki hareketlerini yavaşlatan, insanı uykulu ve bitkin yapan doğal bir sakinleştiricidir. Kişinin ruh halini olumsuz yönde etkiler, kişiyi uykulu ve yorgun yapar. Kişi bu süreçte zihinsel ve bedensel verimlilik bitme noktasına gelir. Gecelerin uzun, gündüzlerin kısa ve sisli olduğu kış aylarında insan organizması normal olarak uyanık ritmine ihtiyaç duyduğunda daha fazla melatonin üretir. Gebelikte melatonin hormonunun etkisinde uzun süre kalmış olan bebeklerin ileride intihar etme risklerinin diğerlerine göre daha fazla olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Güneşin olumlu etkisi ise şöyle açıklanmaktadır. Gözün ağ tabakasından alınan sinirsel yolla epifiz bezine iletilen aşık melatonin üretimini azaltır. Seratonin üretimini arttırır. İnsan psikolojik olarak neşelenir. Yaz ayları güneşli olduğundan insanların yaz aylarında olaylara yaklaşımı olumludur. Ayrıca özgüvenleri ve sorun çözme becerileri artmaktadır. Seratonin hormonuna ise mutluluk hormonu adı veriliyor. İnsanı dinç kılan, performansını arttıran, kişinin aktif bir hayat sürmesini sağlayan, insana enerji verdiren sonuçta insanın mutlu olmasını da sağlamış olmaktadır. Seratonin hormonu yeterli gün ışığı almadığında üretilemez. Melatonin hormonu uzun süren kış geceleri boyunca fazla salgılamasından kaynaklanan uyku artışına ve depresyona yol açtığı tahmin edilmektedir. Bu yüzden gün içinde bir insanın 15- 45 dk ışık altında kalması iyidir. Hatta ışık gözlerinin içine yansıtılmalıdır. Mevsimsel depresyon geçirenlere ışık tedavisi uygulaması yapabilir. Bu tedavinin hiçbir yan etkisi yoktur. Hatta çok basit bir yöntemdir. Hastalar normal oda ışığından 15- 20 kat daha parlak olan özel bir odada her sabah 30 dk kadar tutulurlar. Çünkü ışık kandaki seratonin düzeyini arttırır. Bu yüzden bir insanın gün içinde 15- 45 dk ışık altında kalması iyidir. Hatta ışık kişinin gözlerine yansıtılmalıdır. İşte ışığın, aydınlığın, güneşli gün sayısının uzunluğunun bu şekilde fizyolojimizi ve psikolojimizi etkilesede. Unutmayın ki HER KIŞIN ARDINDAN BİR BAHAR GELİR. 0533 373 81 23 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
özgüven - 02/03/2012 |
özgüven |
NEOFOBİ - 13/02/2012 |
NEOFOBİ |
çocuklarda parmak emme alışkanlığı - 02/02/2012 |
çocuklarda parmak emme alışkanlığı |
somatoform bozukluklar - 30/01/2012 |
somatoform bozukluklar |
post travmatik stres bozukluk - 30/01/2012 |
post travmatik stres bozukluk |
kararsızlık - 30/01/2012 |
kararsızlık |
uçuş fobisi - 30/01/2012 |
uçuş fobisi |
mitomani - 30/01/2012 |
mitomani |
panik atak - 30/01/2012 |
panik atak |
Devamı |