Psikolog Konuşma Terapistleri 0216 3476003
danisman724@hotmail.com
depresyon
30/01/2012 Depresyonun temelinde önceki yaşamda severek ve arzulayarak yaptığı günlük aktivitelere karşı isteksizlik ve hayattan zevk almama durumu vardır. İlerleyen zamanlarda ise kişiye kederli ve üzgün bir duygu durum da eklenir. Böylelikle kişi her şeyi olumsuz olarak değerlendirerek karamsarlık düşünceleri ile geçmişi ve geleceği düşünmeye başlar. Kişi istemediği halde bu düşünceler kişinin aklına sürekli gelir. Fakat gün içinde normal sınırlarda seyreden duygu durumdaki çökkünlükler depresyon sayılmaz.Depresyondaki Belirtiler Depresyondaki belirtiler duygu durum (çökkünlük, keder,üzüntü vb.), psikomotor etkinlik (yorgunluk, bitkinlik, konuşmada yavaşlama vb.), vejetatif (uyku,iştahsızlık vb.) gibi alanlarda değişikliklerdir. Bir kişiye depresyon tanısı koyabilmemiz için ise aşağıdaki maddelerdeki belirtilerin gün içinde hemen hemen her gün boyunca en az son 15 gündür devam ediyor olması gerekir. • Hemen her gün ve günün büyük bir kısmında gözlenen çökkün bir duygu durum (kendini mutsuz, kederli ve çökkün hissetme). • Hemen her gün yaklaşık gün boyu süren tüm ya da çoğu etkinliğe karşı ilgi ve zevk almada azalma (daha önce keyif alınan işler, hobiler, alışkanlıklardan artık hoşlanmama, bıkkınlık, cinsel isteksizlik vb). • Diyet uygulanılmamasına karşın önemli derecede kilo kaybı ya da alımı (bir ay içinde vücut ağırlığının % 5’inden fazlasının artması ya da azalması) ya da hemen her gün iştahta artma ya da azalmanın olması. • Hemen hergün uykusuzluk ya da aşırı uyku hali. • Hemen her gün olağan beyinsel ve vücutsal işlevsellik, hareketlilik halinde azalma ya da huzursuzluk. • Hemen her gün halsizlik, yorgunluk hisleri, daha önceki günler kadar enerjik hissetmeme. • Hemen her gün kendini değersi hissetme, küçük görme, kendini beğenmeme, suçlu ya da günahkar hissetme hali. • Hemen her gün düşünme ya da konsantrasyon yeteneğinde azalma olması (konuşulanlara, okunan şeylere, izlenilen şeylere dikkatini verememe vb gibi) ya da kararsızlık hali. • Tekrarlayan ölüm düşünceleri, intihar planları veya eylemlerin varlığı. Depresyon Nedenleri Depresyon sık görülen bir hastalık olarak tanımlanır ve bu sıklığın derecesi ise her dört kişiden birinde gözükmesidir. Depresyonun nedenleri genel olarak biyolojik, genetik ve psiko-sosyal faktör olarak 3’ e ayrılır. Depresyon tedaviye cevap verir ve kişilerin çoğunluğu iyileşir. Nedenlerini maddeler ile şöyle özetleyebiliriz: • Olumsuz yaşam koşulları ile karşı karşıya kalma. • İş yaşam koşulları. • Evlilik, partner, aile sorunları. • Hamilelik ve lohusalık süreci. • Kalıtsal yatkınlık. • Menapoz ve antropoz dönemi. • Mevsim değişikliği. • Fazla alkol kullanımı. • Ülke, şehir değiştirme, yeni yaşam koşulları. Depresyonun Risk Faktörleri • Soyağacında depresyon olanlar • Ağır yaşama koşullarına maruz kalmak • Sevilen birinin kaybı veya terk edilmesi • Kötü aşağılayıcı muameleye maruz kalmak • Ağır bir fiziksel hastalık geçirmek • Uzun süreli bakım ve tedavi gerektiren fiziksel bir hastalığa yakalanmış olmak • Baskı veya aşırı ilgisiz ailede yetişen pasif ve içe dönük kişiler (Yukarıdaki maddelenmiş olan risk faktörlerine yakalanan her bireyin mutlaka depresyona yakalanacağı anlamını çıkarmak doğru olmaz. Bunlar risk faktörleridir ve böyle bir durumda bireysel faktörler önemlidir). Depresyonun Yaşama Sıklığını Cinsiyete ve Yaşa Göre Baktığımızda Yaşam boyu prevelansı genel olarak % 15, kadınlar için % 25 olan ciddi ve yaygın bir hastalıktır. Genel gözlem bu hastalığın ülke ya da kültürel farklılıklardan bağımsız olarak kadınlarda erkeklere göre iki kez daha fazla görüldüğü şeklindedir. Bu durumun hormonal farklılıklara, doğum yapmaya, çeşitli psiko- sosyal stresörlere maruz kalmaya bağlı olarak gelişebileceği düşünülmektedir. Kadınlarda depresyonun daha sık görülmesinde hormonal farklılıklar örneğin, menstrüel siklus değişikliği, hamilelik,düşük yapma, doğum sonrası dönem, menapoz öncesi ve menapoz sonrası rol oynayabilir. Pek çok kadın ayrıca hem evde hem işteki sorumluluklar, tek ebeveyn olma, çocukların ve yaşlanan ebeveynlerin bakımı gibi ek stres faktörleriyle karşı karşıyadır. Başlangıç yaşı 20-50 arasında değişmekle birlikte ortalama başlangıç yaşı 40’ tır. % 50 ‘ si 40 yaşından önce, % 10’ u 60 yaşından sonra ortaya çıkar. Kadınlarda 35- 45 yaşlar arasında, erkeklerde 55- 70 yaşlar arasında pik yapar. Irksal farklılıklar yoktur. Sosyal kültürel faktörler; ailede alkol öyküsü, depresyon ve 13 yaşından önce ebeveyn kaybı öyküsü olanlarda ve düşük sosyo- ekonomik düzeydeki kişilerde risk daha fazladır. Birinci derece akrabalarda risk yaklaşık % 10-13 ‘tür. Tek yumurta ikizlerinde risk artışı saptanmıştır. Depresyon Tedavisi Depresyon büyük oranda başarı ile tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır. Çeşitli ilaç tedavileri ve beraberinde uygulanan psikoterapi bir çok hastada iyi sonuçlar vermektedir. Bu iki yöntem birlikte uygulandıklarında en iyi cevap alınır. Bütün hastalık belirtileri geçtikten sonra yapılması gereken şey en az 6 ay daha ilaç kullanımı ve belirli aralarla terapistinizle görüşmektir. Unutmayın bir kez depresyon geçirmek ikincisinin daha kolay gelmesine işarettir. 0533 373 81 23 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
özgüven - 02/03/2012 |
özgüven |
NEOFOBİ - 13/02/2012 |
NEOFOBİ |
çocuklarda parmak emme alışkanlığı - 02/02/2012 |
çocuklarda parmak emme alışkanlığı |
somatoform bozukluklar - 30/01/2012 |
somatoform bozukluklar |
post travmatik stres bozukluk - 30/01/2012 |
post travmatik stres bozukluk |
kararsızlık - 30/01/2012 |
kararsızlık |
uçuş fobisi - 30/01/2012 |
uçuş fobisi |
mitomani - 30/01/2012 |
mitomani |
panik atak - 30/01/2012 |
panik atak |
Devamı |